Uzaylılar Uranüs’te yaşıyor olabilir mi? Uzay bilimlerinde vazifeli bilim insanları ve araştırmacılar uzun yıllardır Dünya dışındaki hayat formlarına ulaşmak için yıllarını harcıyor. Elimizde şu güne kadar bir ispat olmasa da bilim insanlarını Uranüs’ün yörüngesinde ömrün bileşenlerine dair bir kalıntı bulunma heyecanı sardı.
Uzaylılar Uranüs’te yaşıyor olabilir mi? Şimdi bilmiyoruz
Bilim insanları, Uranüs’ün yörüngesinde dönen buzul hayatlar da dahil olmak üzere, ömrün bileşenlerinin sistemimizdeki kimi uydularda var olabileceğini söylüyor. Uzaydaki başka ömür formlarının kalıntıları için sadece bilim insanları değil, uzay araştırma şirketleri de çalışmalarını sürdürüyor. Yeniden de insanlık olarak somut delillere ulaşamadık.
Güneş sisteminin küçük küçük ve buzlu dünyalarla dolu olduğu iddia ediliyor. Birçoğu gaz devi gezegenlerin uyduları olarak biliniyor. Doğrulanmış yahut donmuş buz katmanlarının altında sıvı okyanuslara sahip olduklarından şüphelenilen bu dünyalar yeni hayat formları için bize yol gösterebilir. EOS tarafından yeni yayımlanan bir makaleye nazaran, Jüpiter’in uydusu Europa ve Satürn’ün ayı Enceladus, altında sıvı su kütlesi barındıran dünyalardan sadece birkaçı.
Güneş sisteminin buz devi gezegenleri olan Uranüs ve Neptün’ün birtakım uydularında neden yer altı okyanusları olmasın? Bu sorunun karşılığını aramak için yola çıkan bilim insanları, Uranüs için bu argümanı doğrulamak emeliyle daha evvel denenmiş bir sisteme odaklanıyor. Uranüs’ün uyduları için işe yaracağı düşünülen bu metot, sıvı varlığının keşfedildiği Europa ve Enceladus’taki üzere işleyecek.
Uzun yıllardır kullanılan usule başvuruluyor
Bu yolda gezegende gerçekleşen son jeolojik aktivite gözlemlenebiliyor. Cambridge’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde gezegen bilimci Benjamin Weiss ve takımı, gelecekteki bir uzay gemisinin bu türlü bir okyanusu keşfedip keşfedemeyeceğini bilmek istiyor.
En kolay anlatımla, Uranüs’te yüzey altı okyanusunun varlığı ile oluşacak manyetik alanın gücü hesaplanıyor ve bu sayede gezegenin yörüngesinde gerçekleşen jeolojik olaylar belirleniyor. Bu teknik daha evvel 1998 yılında Europa’da ve ayrıyeten Jüpiter’in uydusu Callisto’da bir yeraltı okyanusunun varlığını doğrulamak için kullanılmıştı.
İndüklenmiş bir manyetik alan oluşturan bu sistem, şayet gezegende bir ömür formu varsa burada bir su kütlesinin olması gerekliliğini vurguluyor. Weiss, “Eğer orada su kütlesi varsa ve Dünya üzerindeki okyanus suyu üzere biraz tuzluysa, o vakit iletken olabilir, yani içinde akımlar ilerleyebilir.” diyor. Bu sayede indüklenmiş bir manyetik alan oluşturan su kütleleri bilim insanları için araştırılması gereken kapıları aralayabilir.
İndüklenmiş bir alan, gezegenin manyetik alanından çok farklı görünmesini sağlar ve bu nedenle yakındaki bir manyetometre tarafından tespit edilebilir. Bu mantığa dayanan sistem, Uranüs ve uydularının modellerini kullanarak, en büyük beş uydunun en az dördünün etrafındaki bu alanları tespit etmenin muhtemelen mümkün olacağını söylüyor. Şayet bu iddialar yanlışsız çıkarsa uzaylılar, Uranüs’te yaşıyor olabilir yorumu yapılabilir ancak tekrar de rastgele bir şey söylemek için hayli erken.
